2 Mayıs 2010 Pazar

Gösteri Peygamberi - Chuck Palahniuk

Çocukluğundan itibaren – akranlarıyla birlikte – “modern” bir köle düzeninin sürdürülebilmesi için yetiştirilen Tender Branson. Amerika’nın ortalarında kurtarılmış bir bölgede kendi yasaları ve toplum yapılarıyla yüzyıllardır varlığını devam ettirmiş Creedish mezhebinin bir üyesi… Ya da bir ürünü… Belki de kurbanı… Hatta bir yıldızı… Görev – Tanrı – Sonsuz Yaşam – Kurtuluş – Modernite çarkının ufak bir dişlisi. Dişli takılırsa ne olur?

Okumak lazım.



Chuck Palahniuk, Gösteri Peygamberi’nde (Özgün adı “Survivor”, Anchor Books, 2000 – benim okuduğum çok başarılı bir Funda Uncu Irklı çevirisi, Ayrıntı Yayınları 4.basım, 2008) Dövüş Kulübü’nün başarısını – bence – aşmış gitmiş. Zaten çok beğendiğim bir anlatımı olan yazar, her bir hikayesinde ayrı bir serserilik yapıyor, ayrı bir hüneriyle beni gülümsetiyor. Bu romanında da daha ilk sayfasında başardı beni içine almayı ve 273 sayfa boyunca bırakmadı.

Tam sevdiğim gibi, zekice yazılmış bir kitap… Sivri dilden ve insanları kırmaktan kaçınmayan, gereksiz bir romantizme boğulmadan abartıyı en uçlarda kullanabilen ve tüm bunların ortasında postmodern hayatı ve sözde kültürü kılıçtan geçirirken kimseye merhamet göstermeyen Palahniuk.

En beğenilen işleri arasında sayılmamış olsa da, Gösteri Peygamberi hem çok tanıdık, hem de çok lezzetli!

Karakterlerden ya da hikayenin özetinden söz açıp da okumak isteyebileceklerin okuma keyfini bir milim dahi azaltmak istemem. O nedenle de sadece önermekle yetinecek ve çeşitli sayfalardan birkaç güzel alıntıyı buraya taşıyacağım :

“Kızı sakinleştirmek ve dinlemesini sağlamak için balığımın hikayesini anlatıyorum. Bu ömür boyu sahip olduğum altı yüz kırk birinci balık. Tanrının yarattığı başka bir canlıya bakmayı ve sevmeyi öğrenmem için ailem yıllar önce ilk balığımı almıştı. Sahip olduğum altı yüz kırk balıktan sonra öğrendiğim tek şey, insanın sevdiği her şeyin bir gün öleceği oldu. O özel kişiyle karşılaştığın ilk anda, onun bir gün ölüp toprağın altına gireceğine emin olabilirsin.” 
“İntihar etmekle şehit olmak arasındaki tek fark, basında çıkacak haberlerin miktarıdır.”
“Hayat hikayenin tam ortasında ölme şansın her zaman var.”


Chuck Palahniuk’tan bahsetmişken, kendilerini “The Cult” olarak adlandıran hayranlarının oluşturduğu ve sonrasında kendi izniyle “resmi websitesi” olmuş olan http://chuckpalahniuk.net adresini incelemek ve workshop’a göz atmak isteyebilirsiniz. Rivayet o ki, Palahniuk hayranlarının bu site üzerinden yolladığı tüm mesajlara bir şekilde geri dönmeye çalışıyormuş ve hatta her ay 6 hayranının hikayesini kabul edip detaylıca inceliyor ve yorumlarını iletiyormuş. Bir antoloji oluşturacak ve önsözünü yazacakmış. Bu antoloji konusunda ben söyleyenlerin yalancısıyım, ama enteresan şeyler var aslında sitede, göz atmaya değer :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder